Haber

Ekrem İmamoğlu Akhisar ve Turgutlu’da Coşkulu Kalabalığa Konuştu

İBB Genel Başkanı ve Millet İttifakı Başkan Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Manisa’nın Akhisar ve Turgutlu ilçelerinde coşkulu kalabalığa seslendi. “Bir seçimi ‘darbe girişimi’ ilan etmek darbeciliğin özüdür” diyen İmamoğlu, ”Demokrasiyi anlamak değildir.

Demokrasiye ihanettir. Demokrasiye ihanet etmeye çalışanlar ayaklarını yerden kessin. İstanbul’u hatırla. Kazandıklarında siyasi irade ortaya çıkıyor; diğeri kazanırsa adı ‘darbe’ olur. Bu saçmalıklarla bu ülkenin namuslu, dürüst ve aklı başında insanlarını kandırabileceklerini sanıyorlar. Vatandaşın oy vererek darbe yapacağını düşünenlerin gerçekten aptal olduğunu düşünüyorum. Kimse onları düşünmüyor. Millete saygıları yok. Bu aziz milletimize, 86 milyon insanımıza kimse efendi olmasın” dedi.

Milletin evlatlarıyla devleti yöneteceklerini vurgulayan İmamoğlu, “Birlikte çalışacağız. Ekonomide hızla istikrar ve güven kazanacağız. Herkes yolunu görecek. Hesap defterimi herkes yapabilecek. Dünden bugüne ekonomi süpürülmeyecek. Atık sistemi bu ülkeden gidecek, gidecek! sözüm sana; 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve bizlerin -Allah şahittir ki- sizin zararınıza bir kuruş getirmememizin uygun olduğunu biliyorum. Milletin cebini hortumlayanların hortumlarını çıkaracağız. Bir kişi evine dönecek, 86 milyon kişi huzur ve refaha kavuşacak. Her şey çok güzel olacak, yemin ederim” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı Başkan Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Manisa’nın Akhisar ve Turgutlu ilçelerinde coşkulu kalabalığa seslendi. Akhisar’da Belediye Binası ve Turgutlu’da Atatürk Meydanı önündeki alanı dolduran vatandaşlar, İmamoğlu’na sevgi gösterdi. Akhisar ve Turgutlu toplantılarında İmamoğlu’na; CHP Küme Başkan Yardımcısı Özgür Özel, Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu, Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın. Eşi Dr. Dilek İmamoğlu ve babası Hasan İmamoğlu, İmamoğlu’nu Akhisar ve Turgutlu’da yalnız bırakmadı.

“SPORDA VE SİYASETTE DÜŞMAN YOKTUR”

İmamoğlu, konuşmasının başında aerobik cimnastikte Akhisarlı dünya şampiyonu Ayşe Begüm Onbaşı’yı anarak, “Kızınız Ayşe Begüm’ün başarılarını alkışlıyorum. İnşallah onu olimpiyat şampiyonu yapacağız. Sporu özellikle cümlelerimin başında açtım. Spor sadece kazanmak için değildir. Gönüllere girmek için yapılır. İlk ilçe belediye başkanı olduğumda ‘En çok ne istiyorsun?’ dediler. Şimdi 450 bin nüfusu vardı, o zamanlar Beylikdüzü’nün nüfusu 250 bindi. ‘Allah bilir benim kalbimi, bu ilçede yaşayan 250 bin kişinin kalbine girmeyi her şeyden çok isterim’ dedim. Onun için spor sadece bir şampiyonluk değil. Gönüllere girmek bir derttir. Sporda da siyasette de düşmanlık olmaz. Rakibe ‘düşman’ denilemez. Düşman muamelesi görmeyin. ‘Düşman’ asla çağrılmaz. Sadece rakip olurlar. Dışarı çıkarsın, yarışırsın, ya kazanırsın ya da kaybedersin. Oh, onlara karşı hiç kaybetmedim. Sana söyleyeyim, dışarıda. Ama kaybetseniz bile rakibinizi tebrik ediyorsunuz. Siz yolunuza devam edin. Bu siyasettir, sporun centilmence, kurallarına uygun yapılması gerekir” dedi.

“86 MİLYON İNSANIMIZI KOMPERATİF İLAN ETMEK KESİNLİKLE İNANILMAZ”

İmamoğlu’nun konuşmasının diğer başlıkları şöyle oldu:

“İstanbul’dan 16 milyon insanın selamını getiriyorum. Neredeyse 14 Mayıs. Takvime bakmanıza gerek yok. Bakın iktidardakiler ne diyor, seçime ne kadar az zaman kaldığını anlıyoruz. Kimyaları bozuldu. Seçimi kaybettiklerini anladılar. Kulakları, ağızlarından çıkanları duymuyordu. Nedir? 14 Mayıs seçimleri siyasi bir darbe girişimiydi. Bak, bak, bak, bak, bak! Demokrasinin ne olduğunu unuttular. Onlara demokrasiyi hatırlatacağız. Halkın iradesi nedir, unuttular. Vatanı kendilerinin, babalarının malı zannediyorlar. Devleti kendi şirketleri sanıyorlar. 14 Mayıs’ta barış ve kardeşçe oy kullanacak 86 milyon insanımızın darbeci ilan edilmesi tam bir akılsızlıktır. söylediklerine göre; 14 Mayıs’ta sandıkları açacağız. Halkın oylarına bakacağız; Darbe miydi, değil miydi? Nasıl anlayacağız? Commonwealth kazanırsa, sorun değil. Dedikleri bu. Ama milli irade ortaya çıkıp, Millet İttifakı kazanır kazanmaz darbe olur. Bak, bak, bak, bak!”

“SİYASİ KAZANDIĞINDA ORTAYA ÇIKACAK; BİRİSİ KAZANARSA ADI ‘DARBE’

“Seçim günü oy kullanan milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bu şekilde suçlanamaz. Bu akıl değil, bu ahlak değil. Böyle bir siyaset yoktur. Böyle bir seçim yok. Bu vatansever değil. Kazandıklarında siyasi irade ortaya çıkıyor; Obur kazanırsa adı ‘darbe’ olur. Bu saçmalıklarla bu ülkenin namuslu, dürüst ve aklı başında insanlarını kandırabileceklerini sanıyorlar. Millete saygıları yok. Kendilerinden başka düşünecek kimseleri yoktur. Sadece kendilerini düşünürler. Vatandaşın oy vererek darbe yapacağını sananların gerçekten aptal olduğunu düşünüyorum. Kimse onları düşünmüyor. gelmedi Siyaset savaş değildir. Siyaseti ölüm kalım meselesi olarak göstermeye çalışanlar, milletin iradesinden korkanlardır. Siyasetin o tarafına bakanların dehşeti büyüyünce -artık biraz tedirginlik- insan ne yaptığını, ne söylediğini bilmiyor. Samanı samanla karıştırır. Bu hale geldiler.”

“ONLARI İYİ TANIYIN”

“Hatırlamak; 31 Mart 2019’dan sonra İstanbul’da da aynısını bizim için yapmaya çalıştılar. Hatta bir adım daha ileri gittiler. Seçimi iptal ettiler. Hatta önce ‘Bir oyla da seçim kazanılır’ dediler, sonra ’13 bin oyla seçimi kazanacağınızı mı sanıyorsunuz’ dediler. Bu halde çıkıp millete seslendiler. İnsanlar ne yaptı? Demokrasi 806 bin oyu tokatladı. Unutma, neden iptal ettiler? Zarftaki üç oya ‘gerçek’ dedikleri gibi, bir oya da ‘sahte’ dediler. Bunu milletin gözünün içine bakarak utanmadan söylediler. Şimdi ne demek istiyorlar? Bazı vatandaşların oyu onlara giderse milletin iradesi; bazı vatandaşların oyları Millet İttifakına giderse ‘siyasi darbe’ olur. Onları doğru tanıyın. 14 Mayıs’ta bu ülkenin her yerinde eşit, onurlu ve saygın vatandaş çok kolay bir şey yapacak. Beş yıl kendisine hizmet edecek, kulunu kendisi belirleyecek. Devletin işi hizmettir değil mi? Devletin işi hizmettir. Kime? Bunlara kıyasla bir avuç insan. Bize göre size ve millete hizmet ediyoruz.”

“MİLLET SİZİ TAM EVİNİZE GÖNDERECEK”

“Siyasetçiler ve yöneticiler milletin hizmetkarlarıdır. Bu kadar değil mi? Millet artık senin hizmetinde değil, ey güç, ey hükümet, şan değil. Halk kararlı. İnsanlar sizi evinize mükemmel durumda gönderecek. Olay bundan ibaret. İnsanlar ne istiyor? İnsanlar güvenilir, bilgili, ahlaklı, yetkin yeni hizmetkarlar istiyor. Millet, ‘Bu yetkin ve geniş kadroyla benim sorunlarımı ancak Millet İttifakı çözebilir’ diyor. Buradan duyuruyoruz. Göreceksin; Her derdinize derman olmak için gelip çözeceğiz. Sen tanıksın. Milletimizin gözüne babamın gözüyle bakmasaydık yıkılırdım. İşte bugün savaş tamtamları çalmaya çalışan beyler. Sözüm ona bakana falandır. Sindiremeyeceksin kardeşim, sindireceksin. Evine gidip aynaya bakacaksın, ‘Nerede yanlış yaptım? kendine soracaksın Git evine biraz da eşlerine hizmet et. Güle güle güle güle; Milletin sizden beklediği hizmet tam da budur. Nokta. Seçimi ‘darbe girişimi’ olarak ilan etmek darbeciliğin ta kendisidir. Demokrasiyi anlamak değildir. Demokrasiye ihanettir. Buradan söylüyorum: Demokrasiye ihanet etmeye çalışanlar ayaklarını çeksinler. İstanbul’u hatırla. 86 milyonluk bu aziz milletimize kimse sahip çıkmasın. Bu hükümet, bu bakanlar istedikleri kadar seçimi savaş, darbe gibi göstermeye çalışmalılar.”

“Bütün bildikleri bu: BÖL, PAYLAŞ, YÖNET”

“Bu güzel vatanı, bu aziz milleti baştan bölmeye doyamadılar. Tek bir mottoları var: ‘Ayrılarak kazanacağız’ diyorlar. Tüm bildikleri bu: böl, böl, yönet. Yapmak istedikleri, ‘Millet bölünür, büyük parçayı ben alırım, koltuğumu korurum’ anlayışıdır. Tek düşündükleri bu. 14 Mayıs’ta millet tüm bunları değiştirecek ve tam tersi bir slogan atacak: ‘Birlikte kazanacağız’. Kendisine hizmet edecek personeli kendisi seçecektir. Başka hiçbir şey yapmayacak. Hizmetinizden memnun kalmazsa ne yapacağız? Onları tam teşekküllü konutlarına göndereceğiz. Vatandaş ‘Milletin sözü yeter’ diyecek. Çünkü bu aziz millet, kendisine hizmet edecek güvenilir, muktedir, ahlaklı ve yeni bir hükümet istiyor. Millet ‘Benim dertlerimi ancak Millet İttifakı çözer’ diyor. Milletin iradesi bu olunca biz yönetime geleceğiz ve bu hükümeti yönetenlere, Cumhurbaşkanı’na ‘Sayın bakanlarım, Sayın Cumhurbaşkanım; 14 Mayıs’tan sonra ülke zayıflar sanmayın. Biz onlara diyeceğiz ki evinize gidin, hanımlarınıza hizmet edin. Onları evlerine göndereceğiz. İnsanların sizden beklediği tek şey bu olacak. Evine git, bazı ev işlerine yardım et. Muhtemelen ülkenin durumunu anlıyorlar. Çok umutlu değilim ama onu da yapacağız, evlerine göndereceğiz” dedi.

“İLK TURDA İŞLERİ BİTİRECEĞİZ”

“Sana bir şey söyleyeyim mi? Aramızda kalsın, 14 Mayıs’ta bire bir olacak. Biz hep ne derdik? Birlikte kazanacağız. Bu milleti barıştıracağız. Ayıranlar dönemi 86. Milyonlarca insanı birbirinden uzaklaştırıp, ‘Bana oy verenlerle anlaşın, vermeyenlerden kurtulun’ dedik, ‘Bu seçimi hiçbir parti kazanamaz’ diyoruz. milletimiz bu seçimi kazanacak.’ Çünkü biz demokrasiye inanıyoruz.Çünkü biz bu milletin her çocuğuna aynı gözle bakıyoruz.İşte gençlerimiz ‘dokuzuncu ok benim’ diyor.’Dokuzuncu ok benim’ diyen gençlere bakıyoruz. bu vatanın çocukları olarak bir avuç insanın çocuklarına değil 86 milyonun çocuklarına hizmet etmeye geldik milletin ittifakı Türkiye’de siyaseti değiştirdi iş birliğini, yardımlaşmayı, birlik ve beraberliği getirdi 15 Mayıs’ta bu anlayış iktidara gelecektir. Bundan sonra iktidarın adı halkın gücü olacaktır. 86 milyon insanın gücü sağduyunun, ortak duyguların ve ortak hedeflerin gücü olacaktır. Oyumuzu sonuna kadar Millet İttifakı’na vereceğiz.Birinci nesilde işi bitireceğiz.İnşallah Cumhurbaşkanımız 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olacak.”

“86 MİLYONA HİZMET VERMEYE GELİYORUZ”

“15 Mayıs sabahı yeni ve güzel bir ülkeye uyanacağız. Devlet artık her şeye adalet merceğinden bakacak. İnsana saygılı, merhametli, vicdanlı bir devletimiz olacak. Nitelikli, yetenekli, bilgili, analiz üreten, gece gündüz çalışacak bir hükümetimiz olacak. Sözüm size gece gündüz çalışacağız. İnşallah bu ülkenin sorunlarını kökünden çözeceğiz. Türkiye’nin sorunlarını çözeceğiz. Biz kimseyi zenginleştirmek için burada değiliz. 86 milyona hizmet etmeye geldik. En doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine; Ekonomiyi, eğitimi, sağlığı ve dış politikayı çok iyi bilen sayısız isim var aramızda. Özgür Önder’imle yıllardır yol arkadaşıyız. İşine olan tutkusuna saygı duyuyorum, o benim işim. Bizim gibi onlar da bu ittifakta çok güzel insanlar. Çok güzel şeyler yapacağız. Ekibimizde bizden başka kimler var biliyor musunuz? Sen varsın, milletin evlatları var. Milletin değerli çocukları var. Göreceksiniz, her zaman birlikte çalışacağız. Ekonomide hızla istikrar ve güven kazanacağız. Herkes yolunu görecek. Hesap defterimi herkes yapabilecek. Dünden bugüne ekonomi süpürülmeyecek. Atık sistemi bu ülkeden çıkacak, gidecek. sözüm sana; 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve bizlerin, Allah’a hamd olsun, size bir kuruş zarar getirmeyeceğini biliyorum. Milletin cebini hortumlayanların hortumlarını çıkaracağız. İnşallah Türkiye sağlıklı büyüme ve toplumsal gelişme yolunda ilerleyecektir. Hızla gelişecek. Annem bu kasveti çözebilecek olan bizleriz. Yanlış yaparsak yüzü kızaran çocuklarız.”

“TARIMA, ÇEVREYE VE İNSANA ZARAR VERMEYECEĞİZ”

“Kentlerin tüm sorunlarıyla tek tek ilgileneceğiz. Liderim Besim ve Çetin ile birlikte oturup Akhisar ve Turgutlu’nun sorunlarına çözüm bulacağız. Seninle oturacağız, seninle konuşacağız. Bulacağımız şey bu. Tarım alanlarının imara açılmasını önleyeceğiz. Çiftçilerimize bire bir destek vereceğiz. Tarım ganimetinin önünde bu kadar yağma yapanların önünü keseceğiz. Özellikle eserinizin hak ettiği fiyata satılmasını sağlayacağız. Madenlere ve jeotermal enerjiye ihtiyacımız var ama bu ihtiyacı planlı, ilkeli, dünya standartlarında karşılayacağız. Tarıma, çevreye ve insana zarar vermeyeceğiz. İstikrarlı, adil ve şeffaf politikalarla ilerleyeceğiz. Vatandaşlarımız ne yaptığımızı görecek. Biz milletin işleriyle uğraşan insanlarız. Tanrı aşkına, sizden bir şey saklayabilir miyiz? Hayır, olmamalı. Gelişmiş dünya nasıl tarım ve sanayinin ortasında bir istikrar sağlamışsa, tarım ve sanayiyi nasıl birbirine bağlamışsa, biz de burada daha iyisini inşa edeceğiz. Güç kaynaklarını ve çevreyi koruyarak onun yönettiği gibi biz de yöneteceğiz.”

“BİZ DEPREM HAKKINDA EN ÇOK KONUŞUYORUZ SAYFANLA. KEMAL KILIÇDAROĞLU”

13. Bu konuyu en çok Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile konuşuyoruz. Biz daha çok şehirleri güçlendirmekten, depreme dayanıklı hale getirmekten bahsediyoruz. Bir dakikada onbinlerce can kaybettik. Şehirlerimizin bir daha böyle bir şey yaşamasını istemiyoruz. Bize on yıllara mal oldular. Şehirlerimizin kalkınmasından ulaşımına kadar birçok konuda Türkiye’nin tüm şehirlerini dünyanın en modern şehircilik seviyesine getireceğiz. seninle konuşuyoruz Endişelenme. Bir şehirde depreme nasıl hazırlanılır, kentsel dönüşüm en hızlı nasıl yapılır; uygun biliyoruz. Bu konuda Türkiye’nin en deneyimli insanlarıyla yıllarca çalıştık. Daha dün İstanbul’da 253 konutun kentsel dönüşüm sürecini tamamladık ve tapularını dağıttık. Bugün, bu sabah İstanbul’un en önemli kentsel dönüşüm projelerinden birinin temelini attık. İnsanlarımızın güvenli evlerde yaşadıklarında ne kadar mutlu olduklarını biliyoruz. Hayat korkusu olmadan sağlam evinizde huzur içinde yaşamanın değeri paha biçilemez. Kentsel dönüşümü bir çıkar aracı değil, insanımızın güven içinde yaşaması gereken bir sorumluluk olarak görüyoruz. 6 Şubat’ı asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Hepinizin huzurunda tüm Akhisar’a, tüm Manisa’ya sesleniyorum.”

“DEVLET YÖNETİMİ YANLIŞ PEHLIVAN YAPMAK İÇİN GELMEZ”

“Devlet krizlere, afetlere ve sorunlara karşı güçlü olacak, gücünü vatandaşa göstermeyecek. Devlet vatandaşına vicdanını gösterir, ahlakını gösterir, erdemini gösterir, şefkatini gösterir. Vatandaşına asla zulmetmez. Devlet yönetimi yalancı pehlivan yapmaya gelmiyor. Dünyaya meydan okuyacaksın. Ekonomi güçlü ve istikrarlı olacak. Vatandaşın geliri bol, geleceği imanda olacaktır. Bir iki başarı örneği gösterip çoğaltıp, haykırarak dünyada güçlü devlet olmak mümkün değil. Dünya artık başka bir dünya. Milleti devletiyle bütünleştirmeden güçlü bir devlet olmak mümkün değildir. Yörük Mehmet’in memleketi Turgutlu, kimin sahte pehlivan kimin gerçek pehlivan olduğunu çok iyi anlar. Değil mi? Artık bu sürecin sonuna yaklaşıyoruz. 14 Mayıs’ta bu milletin krizlerini, felaketlerini, bütün acılarını bastırmaya geliyoruz. Hızla devleti kurtarmaya geliyoruz. Devletimizi kurumları, kuralları ve kanunları güçlü bir devlet haline getireceğiz. Devletimiz hesap verebilir bir devlet olacaktır. Devlet yönetiminin her sürecini denetlenebilir hale getireceğiz. Kamu yönetimini gösterişten ve gösterişten uzak tutacağız. Meclisi eski gücüne ve prestijine kavuşturacağız. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyen Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni eski gücüne kavuşturacağız. Kimseyi aç, açıkta bırakmayacağız. Fırsatlarda eşit, fırsatlarda adil bir toplum olacağız. Kimsenin hayat pahalılığının altında ezilmesine izin vermeyeceğiz. Yıllarca bu ülke için emek vermiş emeklilere özel hizmetler sunacağız. Başkanımız ne dedi? Önümüzdeki Kurban Bayramı’nda emekliye 15 bin lira vereceğiz. Konut ve kira fiyatlarını normalleştireceğiz. Öğrencilerin barınma ve burs sorunlarını çözeceğiz” dedi.

“BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ”

“İnsanın hayata tutunabilmesi gerekiyor. Ve bunun için çok çalışmalıyız. Halkımızın her türlü ihtiyacını en hızlı şekilde karşılamamız gerekiyor. Bahsettiğim sorunların hepsi bu sorunlardır. Tüm sıkıntılarınızda yanınızda olacağız. Kira sorununu hiçbir aşamada gündemine taşımayan, milletini düşünen bir yönetim olarak iktidara geliyoruz. 14 Mayıs’tan sonra bu anlayışla Akhisar’ı ve Manisa’nın tüm ilçelerini kalkındırmaya geliyoruz. Yeni hükümetimizle, 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile inşallah Türkiye’nin her köşesine geliyoruz, temelleri atmaya, ülkede tarım ve sanayinin temellerini atmaya, işsizliği bitirmeye geliyoruz. Bu ülkede herkes mutlu olacak. Bu ülkede herkes huzur içinde olacak. Bu ülkede herkes dayanıklı binalarda ve şehirlerde huzur içinde yaşayacak. Millet İttifakı’nın iş yapmak ve analiz üretmekten başka bir amacı yoktur. Bu ülkede hak, hukuk ve adaletin hakim olmasını istiyoruz. Bu kadar. ‘Birlikte kazanacağız’ diyoruz; aynı anda birlikte hüküm süreceğiz. Ulusun hükümeti, ulusun en nitelikli ekiplerinden oluşacaktır. Can dostum Özgür Er Önder ile yan yana durduğumuzda o gördüğünüz fotoğrafı büyüteceğiz. Gücü halkla paylaşacağız. Herkes bu ülkenin sahibi olduğunu hissedecek. 14 Mayıs’ı şöyle tarif ediyoruz: Bir kişi evine dönecek, 86 milyon kişi huzur ve refaha kavuşacak. Bu kadar. Milletin vicdanını bu parti değil, bu parti kazanacak. Sevgili Akhisarlılar size bir şey daha söyleyeyim mi? Vallahi her şey çok güzel olacak.

ÖZEL: “ARTIK HER BİR SORUNU ÇÖZMEK İÇİN BURADAYIZ”

CHP Küme Başkan Yardımcısı Özgür Özel, iki ilçede yaptığı konuşmalarda şunları söyledi:

“Bu meydanda çok karşılaştık, çok konuştuk. Bu meydanda kederinizi, tasanızı birçok dile taşıdık. Artık sorunları konuşmak için, zeytincinin talebini haykırmak için değil, köylünün derdini, esnafın derdini, emeklinin derdini konuşmak için değil, hepsini tek tek çözmek için buradayız. tek tek Bundan sonra Başkan Yardımcılarımız, Millet İttifakı partilerinin değerli genel başkanları sorunları çözmeye çalışacaklar. Buraya bunun için geldik. Bu sorunları kim çözecek? Elbette vekillerimiz olacak. Beş ittifak ortağımızın genel liderleri başkan yardımcıları olacak. Ve iki çocuğumuz; Sağda Mansur Yavaş, solda Ekrem İmamoğlu yer alacak. Pazartesi günü Ekrem Lider ve Mansur Önder ile birlikte Manisa’da Cumhuriyet Meydanı’nda kucaklaşmaya gidiyoruz. Hepimiz o kucaklaşmanın içindeyiz. Hepiniz. Bir de partimizin Genel Lideri 13. Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu var. Bundan sonra Başkan Yardımcısı olarak Ekrem İmamoğlu’na, Başkan Yardımcısı olarak Mansur Yavaş’a, Genel Başkan Yardımcısı olarak Meral Akşener’e, Başkan Yardımcısı olarak ittifak partilerimizin tüm liderlerine, Başkan olarak Kemal Kılıçdaroğlu’na destek olmak istiyorum. Ben onları sana, seni de Allah’a emanet ediyorum.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu