Ekonomi

ATB Başkanı Çandır: “Deprem bölgesinde tarım desteklenmeli”

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Şubat ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis üyeleri; Kahramanmaraş merkezli 11 ilde büyük yıkım ve can kaybına neden olan depremde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.

Yönetimin bir aylık çalışmasının meclis üyelerine bildirildiği Meclis’te Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci, depremde can kaybı yaşanmasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “Keşke deprem ülkesi olmamız gerçeği asla unutulmayacak.Herkesin şapkasını başına koyup düşünmesini tavsiye ediyorum.Bunu yapmak ve her aşamada sıkı denetimler uygulamak zorundayız” diyen Ekinci, depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet; Ailelerine, yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı diledi, yaralılara acil şifalar diledi.

ATB Başkanı Ali Çandır, depremin etkileri, yapılacak yardımlar ve alınacak tedbirler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Sözlerine “6 Şubat’tan bu yana hepimiz tarifsiz bir üzüntü ve acı yaşadık, kelimeler kifayetsiz. Ülkemizin bedeli çok ağır olan şiddetli depremlerin yaşandığı bir yer olduğunu hatırladık” dedi. Önder Çandır. görülmemiş bir yıkıma neden olduğunu söyledi. Hatay’da 20 Şubat’ta meydana gelen şiddetli sarsıntılarda can kaybının daha fazla olduğunu belirten Çandır, “Kısacası böyle bir afete hazırlıklı olmadığımızı yaşadık” dedi.

“Kötü mühendislik ve müteahhitlik öldü”

Çandır, bunun deprem olmadığını, korkunç bir mühendislik ve müteahhitliğin öldürdüğü bir afet olduğunu söyledi.

“Yaşadığımız yıkım ve kayıplar o kadar büyük ki ‘Bu bize ders olsun’ sözü çok yetersiz ve yersiz hale geldi. Bunun yerine ‘Deprem öldürmez, kötü mühendislik kötü müteahhitlik yapar’ ifadesi duruyor. acı bir gerçek olarak karşımızda.Kaybedilen canlarımız, yeri doldurulamaz kayıplarımızdır.Allah’tan rahmet diliyorum.Kederli ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.Yaralılarımıza Allah’tan şifalar versin.Kazanan kardeşlerimizin acısını tüm kalbimizle paylaşıyoruz. tarifsiz acılar yaşadık. Şimdi dayanışma zamanı. Bu zor günleri dayanışma ile atlatacağız. Yaralarımızı birlikte iyileştirmeye odaklanmalıyız. sonraki adımlar için bir bütün. Bölgeden tahliye edilen kardeşlerimizi en çok misafir eden şehrimiz şehrimiz olmuştur.”

“Birlikte oynadık”

Çandır, merkezi ve yerel yönetimler, sivil inisiyatif kurumları ile yardım seferberliğinin başladığını belirterek, yardımların sağlıklı bir şekilde ulaştırılmasında uyumun değerine dikkat çekti. Çandır, yardımların ahengini sağlamak için yapılan toplantılara katılarak görüş ve önerilerini dile getirdiklerini anlattı.

Çandır, geçmişte olduğu gibi ‘farklarımız zenginliğimizdir’ ve ‘birlikte hareket etmek çözüm getirir’ söylemlerinin hayata geçirilebileceğini söyledi. Hem ilimizde hem de afet bölgesinde seferber oldular. Bu seferberlikte öne çıkan ve borsamıza düşen faaliyetleri gerçekleştirdik ve yürütmeye devam edeceğiz. Bu kapsamda afetzedelerimizin neye ihtiyacı olduğu bilgisine göre Antalya’da oda ve borsalar olarak yola çıktık ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odamız ile uyum içinde örgütlendik. “Üyelerimiz ve hemşerilerimizin yardım kampanyasına büyük yakınlık gösterdiği gibi. Toplanan yardımlar afetin olduğu ilk andan itibaren bölgeye ulaştırılmıştır. Duyarlılıklarından dolayı üyelerimize, hemşerilerimize ve Antalya iş dünyasına teşekkür ederim. .”

“Borsa olarak üzerimize düşeni yapacağız”

Başkan Çandır, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından bir aylık yardım kampanyası başlatıldığını hatırlatarak, iş dünyasını ve tüm hayırseverleri kampanyaya destek vermeye davet etti. TOBB’un deprem bölgesine kalıcı konut yapılması için de kampanya başlattığını hatırlatan Çandır, “Borsa olarak kalıcı konut kampanyasında kurumsal anlamda üzerimize düşeni yapacağız. Üyelerimizi ve iş dünyasını davet ediyoruz.” Detayları önümüzdeki günlerde açıklanacak olan kampanyaya destek için şehrimizin tüm dünyası “Yaralarımızı birlikte sarmanın günüdür. Allah bir daha böyle acıları yaşatmasın. Dualarımızın kabul olması için azim, bilgi ve doğrulukla çalışmamız gerektiğini asla unutmamalıyız” dedi.

“Deprem bölgesinde tarım desteklenmeli”

Başkan Çandır, deprem bölgesinin tarımsal varlıkları hakkında bilgi verirken, yapılması gerekenleri söyledi. Çandır, ülkedeki bitkisel üretim değerinin yüzde 20’sini, ekili tarım alanlarının yüzde 14’ünü, büyükbaş hayvancılığın yüzde 12’sini, küçükbaş hayvancılığın yüzde 16’sını deprem bölgesindeki iller oluşturduğunu söyledi. Ülkemiz tarımı için değerli bir konumdadır” dedi.

2023-2024 yıllarını kapsayan, depremden zarar gören köylerde genel yaşamı etkileyen yardım ve faaliyetlere ek olarak, tarımın ve tarımın devamlılığı için doğrudan gelir desteği, girdi, enerji, sulama, alet-teçhizat ve makineleşme destekleri hayvancılık, BAĞ-KUR ve iki yılı kapsayan sigorta primlerinin kamu tarafından üstlenilmesini ve bankalara olan borçların silinmesini öneren Çandır, “Tarım arazileri asla imara açılmamalı. Kalkınmayı hızlandıracak kredi ve hibeler artırılmalı. Ortak ihtiyaçları karşılayacak projeler kamu tarafından hayata geçirilmelidir.”

“Yerel yönetimler desteklenmeli”

Çandır, Antalya’nın en çok depremzedeye ev sahipliği yapan illerden biri olduğunu söyledi. Resmi kayıtlara göre yaklaşık 150 bin depremzede Antalya’ya geldi; Oteller, öğrenci yurtları ve misafirhanelerin depremzedelere sunulduğunu belirtti. Çandır, bilinmeyen sayıda depremzedenin kendi imkanlarıyla Antalya’ya geldiğini ve kendi imkanlarıyla ya da yakınlarının yanında Antalya’da kaldıklarını kaydetti.

Önder Çandır, depremzedelerin günlük iaşe ve ihtiyaçlarının sürdürülebilir bir şekilde karşılanabilmesi için yerel yönetimlere hazine, bütçe veya İller Bankası gibi kamu kurumlarından ek mali destek sağlanması gerektiğini kaydetti.

“İlimiz başta olmak üzere birçok ilde depremzede olan kardeşlerimize yardım etme ve acılarını paylaşma çabası hat safhada. Kişi ve kurumlar destek olmaya, misyon üstlenmeye çalışıyor. Unutulmamalıdır ki yüzbinlerce milyonların günlük geçim ve ihtiyaçları sürdürülebilir bir şekilde karşılanmalıdır.Bu konuda en büyük yük doğal olarak yerel yönetimlerin üzerindedir.Belediye gibi kamu kurumlarından ek mali destek sağlanmalıdır. başta deprem bölgesindeki yerel yönetimlerimiz olmak üzere depremzedeleri barındıran tüm yerel yönetimlere hazine, bütçe veya İller Bankası ayrımı yapılmaksızın ivedilikle ve yetkin bir şekilde iletilmesidir.Bu çerçevede yapılan kaynak transferlerinin her zaman kamuoyu ile paylaşılması kuraldır. Paylaşmak hepimize ek motivasyon sağlayacaktır.Hangi kaynaktan ne kadar coşku uyandıracağını bilmek.Sizinle bir örnek paylaşayım:Bir f vardı. 2021 yılında Almanya’da meydana gelen sel felaketinde 186 kişi hayatını kaybetmiştir. Olayı hatırlıyorsun. Alman hükümeti “Acil ihtiyaçlar için federal ve eyalet bütçelerinden 35 milyar euro aktardık” dedi. Hazinemizin ve bütçemizin acil ihtiyaçlar için böyle bir güce sahip olduğuna eminim.”

“Bölgenin üretim gücü canlı tutulmalı”

Depremden etkilenen illerin boşaltılmaması gerektiğini vurgulayan Başkan Çandır, hem tarım hem de sanayide ekonomik potansiyeli yüksek olan bölgenin üretim gücünün canlı tutulması gerektiğini belirtti. Çandır şu değerlendirmeyi yaptı:

“13,5 milyon nüfuslu deprem bölgesinde bu nüfusun yaklaşık üçte birinin kalıcı olarak diğer illere dağılması bekleniyor. Hem tarım hem de sanayide ekonomik potansiyeli yüksek olan bölgenin üretim gücü korunmalıdır. Bölgede dini yaşam alanları oluşturulmalı ve tüm yerleşim yerlerine iyi bir şekilde yayılmalıdır.Konteyner şehirler ve kalıcı konutlar yapılmalı, insanlarımız yaşadıkları yerlerden kopmamalı. yerleşmiş hafızayı unutmak için. Şehirlerimiz zengin tarihi ve medeniyeti ile kadim şehirlerdir. Hiçbirinin tecrit edilmesine ve yabancılaştırılmasına izin verilmemeli.”

“Halk öncü olmalı, herkes hazırlıklı olmalı”

Artık deprem ve benzeri doğa olaylarını aklımızdan ve faaliyetlerimizden unutmamamız gerektiğini vurgulayan Çandır, bunun hayati bir gereklilik haline getirilmesi gerektiğini söyledi. Kamudan şirketlere kadar toplumun tüm kesimlerinin afetlere hazır olması gerektiğini kaydeden Çandır, “Kamu yönetimi odunsuz ve benzeri düzenlemeler yapsın. Doğal afetlere her an hazırlıklı olmak konusunda da yeni bir tavır almalıyız. “Bir afet eylem planımız ve afet zamanlarında harekete geçme yeteneğimiz olmalıdır. Şirketlerimizin de bu çerçevede acil eylem planları olmalı ve bir afet anında hepimiz üzerimize düşen görevi eksiksiz yerine getirebilmeliyiz. Bunun için yerel yönetimlerin hepimize yol göstermesi ve kolaylaştırıcı adımlar atması gerekiyor” dedi.

Merkezi ve yerel yönetimlerin etkili ve gerçekçi düzenlemelerle toplumun duyarlılığını artırmasını, birbirini olumlu yönde etkilemesini ve motive etmesini isteyen Çandır, “Yani afet duyarlılığını yeni bir tehdit kaynağı olarak kabul etmeliyiz. insan prestiji Afete hazırlığın en canlı göstergesi hayatımızın vazgeçilmez bir parçası.” Bunu başarabilirsek ancak o zaman bu tür afetlerde kayıplarımızı en aza indirebiliriz ve birbirimize çok daha etkin destek oluruz. dedi.

“Antalya’daki binaların durumu değerlendirilmeli”

Önder Çandır, 2. derece deprem bölgesi olmasına rağmen Antalya’da özellikle şehir merkezinde ömrünü tamamlamış yapıların tedirginlik yarattığını belirtti. Onun planı bizim rehberimiz olacak” dedi.

“Gerekli adımlar atılmalı”

Çandır, deprem felaketinin unutulmayacağını belirterek, “Şubat ayı hepimiz için tarifsiz acılar ile tarihteki yerini alıyor. Yaşadıklarımızı unutmayacağız. Allah milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Artık gerekli adımları zamanında ve doğru bir şekilde atmayı öğrenmeli ve bunun üzerinde çalışmalıyız” dedi.

Meclis üyeleri, şubeleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. – ANTALYA

mazidagihaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu